yükseköğretim kurumları kamu etik değer ve ilkeleri yenilendi, Yüksek Öğretim Kurumu, akademisyenlerin ellerinde bulundurduğu hakları düzenleyecek yeni bir yapılan içine gireceklerinin sinyalini geçtiğimiz dönemde fazlasıyla belli etmişti. Sonunda bu yönde resmi açıklamalar da geldi. Bir akademisyenin kendi hazırladığı, yazdığı kitabı zorla satın aldırması etik değerler ve ilkelere karşı bir durum olarak değerlendirilirken yeni hazırlanan değerler ve ilkeler taslağı da ülkedeki tüm üniversite rektörlerine sunuldu. Yeni taslaktan gelen bilgilere göre akademisyenlere sahip olduklarından daha fazla görev veriliyor.
Taslağa göre, öğretim elemanlarının meslektaşları hakkında, bilerek, yanlış ve kötü niyetli açıklamalarda bulunmaları, yasal olarak zorunlu olmadıkça meslektaşları hakkında edindiği gizli veya kişisel bilgileri açıklamaları ve meslektaşlarına karşı politik nedenlerle veya ırk, dil, din, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken, engellilik gibi sebepler ya da keyfi ve kişisel nedenlerle ayrımcılık yapmaları etik ilkelerin ihlali sayılıyor.
Öğretim elemanlarının mesleki kararını ve davranışını bozabilecek ya da etkileme görüntüsü verebilecek herhangi bir ödülü, hediyeyi, ikramı veya bağışı kabul etmesi, yetkin olmadığı alanlarda hakemlik, proje araştırmacılığı, bilirkişilik; sınav, tez, atama veya yükseltme jürisi üyeliği yapması, kendisiyle çıkar ilişkisi veya çıkar çatışması bulunan kişilerle ilgili atama, yükseltme ve değerlendirme jürilerinde görev alması, hakemlik yapması etik ihlali kapsamına giriyor.
Eksik bilgi aşırmanın “ince tipleri” arasında
Taslakta, intihale ilişkin görüşlere de yer verildi.
Buna göre, başkasına ait bir eseri ve sanatsal uygulamaları olduğu gibi alarak kendi adına sunmak, bir bölümünü bilimsel yayın kurallarına uygun bir biçimde atıfta bulunmadan kendi eseri gibi sunmak, bulguları, sanatsal uygulamaları bunların alıntı olduğunu açıkça gösterecek şekilde dile getirmeden sunmak, farklı kelimeler kullanarak veya cümleler kurarak değiştirip sunmak, bilgi ve düşünceleri, uygulamaları kendi fikriymiş gibi sunmak aşırmanın çeşitli biçimleri olarak kabul edilecek.
Çalışmada, atıfta bulunurken eksik bilgi vermek, alıntı kaynağına ait uygun bilgi vermemek, kaynağı unutup kendi fikriymiş gibi anımsayarak kullanmak ise aşırmanın “ince tipleri”olarak değerlendirildi ve özenle kaçınılması gerektiği belirtildi.
-Öğretim elemanlarının öğrencilere karşı sorumlulukları
Taslakta öğretim elemanlarının öğrencilere karşı uyması gereken etik ilkeler de yer aldı. Bu ilkeler arasında şunlara yer verildi:
“Bir öğretici olarak öğretim elemanları, öğrencilerinin kişilik haklarına saygı duyar; entelektüel bir yol gösterici ve danışman olarak bu rollerine tam bir bağlılık gösterir. Bu çerçevede öğretim elemanları; öğrencileri araştırma, sorgulama ve öğrenmeye teşvik eden ve cesaretlendiren demokratik bir ortam yaratır,
-Kişisel çıkarları için öğrencilerini istismar etmez ya da ortaklaşa hazırlanan bir çalışmayı öğrencilerin katkılarını belirtmeden sunmaz,
-Öğrencilerle arasında, profesyonellik sınırlarını aşacak ölçüde kişisel yakınlık ve ilişkilere izin vermez,
-Cinsel ve diğer biçimleriyle tacizin, istismar ve şiddetin, baskıcı, aşağılayıcı, rahatsız edici davranışların hiçbir biçimde kabul edilemez olduğunu bilir ve buna göre davranır,
-Öğrencilerden herhangi bir ikramı veya hediyeyi kabul etmez.
-Kendi kitabını ya da benzeri yazılı veya görsel çalışmasını satın almaya zorlayamaz, tezi, notu veya puanı tehdit aracı olarak kullanamaz,
-Yükseköğretim kurumu mensupları görevini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, yaş, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamaz.”