ösym soru üretemiyoruz, ÖSYM’nin düzenlediği sınavların ardından soruları ve cevapları açıklamaması tüm ülkenin dikkatini çekmişti. Bu nedenden dolayı TBMM Dilekçe Komisyonu yüzlerce öğrenci ve veli tarafından dilekçe yağmuruna tutulurken ÖSYM’nin soru ve cevap kitapçığını açıklaması istendi. Bunla birlikte ÖSYM’nin sınavı gerçekten tarafsız, adil bir şekilde yaptığının kanıtlanacağı belirtildi. Ancak ÖSYM de kendini savundu. Savunma fazlasıyla ilginç bir yapıya sahipken bir de itirafla karşılaştık.
UÇLARA KAYIYORUZ: Bugüne kadar ÖSYM’nin yaygın uygulaması ‘bir sınavda sorulmuş sorunun bir başka sınavda sorulmaması’ ilkesi olmuştur. Bu uygulama diğer yandan soru hazırlamada her gün daha uç alanlara daha ince detaylara gitme riski oluşturmakta ve bazı önemli sınavlarda çok ciddi kısıtlamalar getirebilmektedir.
TEKRAR SORAMIYORUZ: Soruların kolaylık/zorluk/ölçme kalitesi dereceleri sadece soru yazarlarının belirlemesine bağlı olarak tespit edilebilmektedir. Oysa soruların gerçek kolaylık/zorluk/ölçme kalitesi dereceleri bilimsel anlamda sadece adayların sınav anında verdikleri cevaplar ile belirlenebilmektedir. Bu da soruların fiilen gerçekleştirilen bir sınavda denenmesi ile mümkün olmaktadır. Ölçme kalitesi yüksek soruların tekrar sorulabilmesi imkanından vazgeçilmesi düşünülemez.
SORU ÜRETEMİYORUZ: Artık ‘elektronik sınav’ modern bilişim çağının bir kaçınılmazı haline gelmiştir. Bu sınavlarda sorulmuş olan soruların hemen sınavdan sonra açıklanması gibi bir uygulamanın sınavların istenilen sayıda yürütülmesini imkansız hale getirmektedir. Bu nedenlerle dünyada sınav yapan kuruluşlar kesinlikle soruları açıklamamaktadır.