Her ne kadar devlet tarafından lisedeki alan farkları kaldırırsa bile, yine de arada ciddi bir ders farkının olduğunu söylemek mümkündür. Örneğin eşit ağırlık öğrencileri genellikle Türkçe ve matematik derslerini bir miktar daha birbirlerine yakın alırken, sayısalcı öğrenciler ise daha çok; fizik, kimya, biyoloji ve matematik ağırlıklı ders görürler. Bu da aslında bizlere lisedeki alan bölümünün hiçbir şekilde kalkmadığını çok bariz ortaya koyuyor. Genellikle öğrencilerin ilgi duyduğu ve başarılı olduğu alanlara yönlendirilmesi gerektiği için lisede alan seçiminde mutlaka sayısal veya sözel tercihlerini yaparken bunu önemsemek gerekiyor. Eğer öğrencinin yatkınlığı sayısal alanında ise, onu eşit ağırlık alanına yönlendirmeniz ona yapacağınız en büyük zararlardan bir tanesi olacaktır. Ayrıca bazı ebeveynler sözel bölümler de pek bir meslek bulunmadığı için, sayısala yönlendirirler. Bu da çocuklar için oldukça olumsuz bir davranıştır.
Çocuğunuzun dil alanı sözel alan veya diğer birçok alana geçmesi kesinlikle onun kararı olmalıdır. Aksi takdirde yaşayacağı hayat onun değil ebeveynlerinin hayatı olur.